Antik Roma İmparatorluğundan günümüze birçok yapı ulaşmış durumda. Peki dünya çapında Roma dönemi kalıntılarından en iyileri hangileri?
Antik Romalıların en ünlü olduğu şeylerden biri mimarileridir. Kemer, pişmiş tuğla ve çimento-beton kullanımı gibi mimariye birçok yeni fikir getirdiler.
Birçok antik Roma anıtının hâlâ ayakta olması, Roma mimarisinin ne kadar iyi olduğunun kanıtıdır.
İşte günümüzde hala ziyaret edilebilen Roma döneminden kalma 50 antik yapı;
Dünya Anneler Gününe Özel romantik ve keyifli bir tatil deneyimi sizi bekliyor.
1. Kolezyum
Roma’daki Kolezyum, Roma dünyasının en büyük ve en ünlü anıtıdır. Amfitiyatronun inşasına MS 72 yılında Flavius Hanedanı’ndan İmparator Vespasianus tarafından başlanmış ve MS 80 yılında oğlu Titus tarafından tamamlanmıştır. Kolezyum’un açılış törenleri sırasında, 100 gün boyunca 5.000 hayvan ve 2.000 gladyatörün öldürüldüğü gösteriler düzenlenmiştir. Kolezyum, en az 80 girişten girebilen yaklaşık 50.000 seyirci kapasitesine sahipti.
2. Baalbek
Heliopolis olarak da bilinen Baalbek, kuzeydoğu Lübnan’da bulunan muhteşem bir arkeolojik alandır. MÖ 1. yüzyıldan itibaren iki yüzyıl boyunca Romalılar burada üç tapınak inşa ettiler: Jüpiter, Baküs ve Venüs. Roma İmparatorluğu’nun en büyük tapınağı olması için inşa edilen Jüpiter Tapınağı, her biri 21 metre (70 fit) yüksekliğinde 54 devasa granit sütunla çevriliydi. Bu devasa sütunlardan sadece 6’sı ayakta kalabilmiş olsa da, onlar bile inanılmaz derecede etkileyicidir. Bölgedeki en iyi korunmuş tapınak, MS 150 yılında inşa edilen Baküs Tapınağı’dır.
3. Pantheon
En iyi korunmuş Roma yapılarından biri olan Pantheon, MS 126 yılında tüm Roma tanrıları için bir tapınak olarak inşa edilmiştir. Tapınak, 7. yüzyıldan beri Roma Katolik Kilisesi olarak hizmet vermektedir. Pantheon, üç sıra devasa granit Korint sütununa sahip geniş, dairesel bir revak içerir. Revak, ortasında bir açıklık olan beton bir kubbeyle kaplı bir rotundaya açılır: oculus. İnşasından yaklaşık iki bin yıl sonra bile, Pantheon’un kubbesi hala dünyanın en büyük takviyesiz beton kubbesidir.
4. Pompei
MS 24 Ağustos 79’da Vezüv Yanardağı patladı ve yakınlardaki Pompeii kasabasını kül ve toprakla kaplayarak şehri o kader gününden bu yana olduğu gibi korudu. Kavanozlardan masalara, resimlerden insanlara kadar her şey zamanda donmuştu. Kazı çalışmaları, iki bin yıl önce yaşamış insanların yaşamına dair olağanüstü ayrıntılı bilgiler sağladı.
5. Pont du Gard
Pont du Gard (kelimenin tam anlamıyla Gard Köprüsü), Roma İmparatorluğu tarafından Güney Fransa’da inşa edilmiş bir su kemeridir. Başlangıçta, Roma şehri Nimes’e tatlı su sağlayan 50 km uzunluğundaki bir kanalın parçasıydı. Su kemeri tamamen harç kullanılmadan inşa edilmiştir. Bazılarının ağırlığı 6 tona kadar çıkabilen su kemeri taşları, harç ihtiyacını ortadan kaldıracak şekilde kusursuz bir şekilde kesilmiştir. Orta Çağ’dan 18. yüzyıla kadar su kemeri, nehir boyunca yaya trafiğini kolaylaştırmak için geleneksel bir köprü olarak kullanılmıştır.
6. El Djem Amfitiyatrosu
Roma El Cem amfitiyatrosu, Roma Kolezyumu ve Capua’daki harap tiyatrodan sonra dünyanın üçüncü büyük arenasıdır. El Cem Amfitiyatrosu, MS 3. yüzyılın başlarında inşa edilmiş olup 35.000 kişilik kapasiteye sahiptir. Yapı, 17. yüzyılda arenadan elde edilen taşların yakındaki El Cem köyünün inşasında kullanılıp Kairouan’daki Ulu Cami’ye taşınmasına kadar iyi durumda kalmıştır. Daha yakın zamanda ve daha az yıkıcı bir şekilde, Oscar ödüllü Gladyatör filminin bazı sahnelerinin çekimlerinde kullanılmıştır.
7. Diocletianus Sarayı
Diocletianus Sarayı, Dalmaçya kıyılarından uzanan kısa bir yarımadanın güney yakasındaki bir koyda yer alır ve Roma İmparatoru Diocletianus tarafından emekliliğine hazırlık olarak inşa ettirilmiştir. Hastalık nedeniyle zayıf düşen Diocletianus, 1 Mayıs 305’te imparatorluk makamından ayrılarak, görevinden kendi isteğiyle feragat eden ilk Roma imparatoru olmuştur. Emekliliğini sarayında sebze bahçeleriyle ilgilenerek geçirmiştir. Sarayı, günümüzdeki Split şehrinin merkezi haline gelmiştir. Dünyanın en eksiksiz Roma sarayı kalıntılarından biri olarak, Akdeniz mirasında önemli bir yere sahiptir.
8. Verona Arena
Verona Arena, Roma antik döneminden günümüze ulaşan dünyanın en büyük üçüncü amfitiyatrosudur. Beyaz ve pembe kireçtaşından oluşan dış halkası 1117’deki büyük bir depremde neredeyse tamamen yıkılmış, ancak iç kısmı hala inanılmaz derecede iyi korunmuştur. Verona Arena, MS 30 yılında inşa edilmiş ve 30.000 seyirci kapasitesine sahiptir. Roma amfitiyatrosu, yüzyıllar boyunca gösteri ve oyunlara ev sahipliği yapmak için aralıksız kullanılmıştır: Roma döneminde gladyatör dövüşleri, Orta Çağ’da turnuvalar ve 18. yüzyıldan günümüze kadar arena, Verona’nın muhteşem opera performanslarına ev sahipliği yapmaktadır.
9. Pula Arena
Pula’daki amfitiyatro, ayakta kalan altıncı en büyük Roma arenası ve Hırvatistan’daki en iyi korunmuş antik Roma anıtlarından biridir. Pula Arena, MS 1. yüzyıl civarında inşa edilmiş ve 26.000’den fazla seyirci kapasitesine sahiptir. 15. yüzyılda amfitiyatrodan birçok taş alınarak Pula çevresinde evler ve diğer yapılar inşa edilmiştir, ancak neyse ki bu uygulama tüm yapı yıkılmadan önce durdurulmuştur. Günümüzde yaz aylarında çeşitli festivallere ve performanslara ev sahipliği yapmaktadır.
10. Segovia Su Kemeri
Muhtemelen MS 50 civarında inşa edilen Segovia Su Kemeri, İber Yarımadası’ndaki en iyi korunmuş Roma anıtlarından biridir. Frio Nehri’nden Segovia’ya 16 km su taşıyan bu antik su kemeri, harç kullanılmadan yaklaşık 24.000 devasa granit bloktan inşa edilmiştir. Yer üstü kısmı 728 metre uzunluğundadır ve 9 metreden yüksek 165 kemerden oluşur. Segovia’nın en önemli simgesidir ve 20. yüzyılda şehre su sağlamaya devam etmiştir.
11. Palmyra
Palmira, yüzyıllar boyunca Persleri Roma Suriye’sinin Akdeniz limanlarına bağlayan kervan yolları üzerinde yer alan önemli ve zengin bir şehirdi. Bugün bölgede görülecek çok şey var; bunlar arasında devasa Bel Tapınağı, anıtsal kemer ve bir zamanlar 1.500 Korint sütunundan oluşan sütunlu geçit de var.
12. Nimes Amfitiyatrosu
MS 1. yüzyılın sonlarında 24.000 seyirci kapasiteli olarak inşa edilen Nîmes Arenası, Galya’daki en büyük Roma amfitiyatrolarından biriydi. Orta Çağ’da amfitiyatronun içine müstahkem bir saray inşa edildi. Daha sonra, sınırları içinde 700 kişilik nüfusu ve iki şapeli olan küçük bir mahalle gelişti. Arena, 1863’te boğa güreşi arenası olarak yeniden düzenlendi ve bugün her yıl iki boğa güreşinin yanı sıra diğer halka açık etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
13. Arles’daki Roma Arenası
Roma Arenası, Arles şehrinin en popüler turistik mekanlarından biridir. MÖ 1. yüzyıl civarında inşa edilmiş ve üç katlı yapısıyla 20.000’den fazla seyirci kapasitesine sahipti. Arena, 1830’dan günümüze kadar boğa güreşlerine ev sahipliği yapmak için kullanılmıştır. Romalılar, bu güreşleri kesinlikle onaylardı çünkü Romalıların kendi savaş arabaları ve kanlı göğüs göğüse çarpışmalarından sadece biraz daha az acımasızdır.
14. Celsus Kütüphanesi
Efes şehri, antik dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı ile ünlüydü. Tapınak, MS 401 yılında Konstantinopolis Başpiskoposu önderliğindeki bir kalabalık tarafından yıkılmıştı. Ancak Büyük Tiyatro ve Celsus Kütüphanesi de dahil olmak üzere bazı yapılar hala görülebilmektedir. Kütüphane, 12.000 tomarı saklamak ve Asya Valisi Celsus için anıt mezar olarak hizmet vermek üzere MS 125 civarında inşa edilmiştir. Cephe, 1970’lerde orijinal parçalardan özenle yeniden inşa edilerek bugünkü görkemli haline kavuşturulmuştur.
15. Castel Sant’Angelo
Hadrian Mozolesi, genellikle Castel Sant’Angelo olarak bilinir ve Roma’da bulunan, silindirik, yüksek bir yapıdır . Başlangıçta Roma İmparatoru Hadrian tarafından kendisi ve ailesi için bir mozole olarak yaptırılmıştır. Hadrian’ın külleri, 138’deki ölümünden bir yıl sonra, eşi Sabina ve ilk evlatlık oğlunun külleriyle birlikte buraya yerleştirilmiştir. Bunu takiben, sonraki imparatorların naaşları da buraya yerleştirilmiş, kaydedilen son mezarlık 217’de Caracalla’ya aittir. Anıt daha sonra bir kale ve şato olarak kullanılmış ve şu anda müze olarak kullanılmaktadır.
16. Villa Romana del Casale
Villa Romana del Casale, 4. yüzyılın ilk çeyreğinde inşa edilmiş bir Roma villasıdır. Villa, dünyanın en zengin, en büyük ve en karmaşık Roma mozaik koleksiyonuna ev sahipliği yapmaktadır. En ünlü mozaik, halter, disk atma, koşu ve top oyunları gibi sporlar yapan kadınları betimleyen “Bikinili Kızlar”dır.
17. Busra
Busra, MS 106 yılında Romalılar tarafından fethedilmiş ve Arap eyaletinin başkenti yapılmıştır. Busra Tiyatrosu, MS 2. yüzyılda inşa edilmiş ve 15.000 kişilik kapasiteye sahiptir. Eyyubiler tarafından tiyatronun etrafına bir kale inşa edildiği için, günümüzde dünyanın en iyi korunmuş Roma tiyatrolarından biridir.
18. Maison Carree
Nimes’te bulunan Maison Carrée, MÖ 16 yılında Romalı General Marcus Vipanius Agrippa tarafından inşa edilmiş ve genç yaşta ölen iki oğluna ithaf edilmiştir. Dünyanın en iyi korunmuş Roma tapınaklarından biridir. Maison Carrée, olağanüstü korunumunu, 4. yüzyılda yıkımdan kurtarılarak Hristiyan kilisesine dönüştürülmesine borçludur. Ayrıca belediye binası, ahır, depo ve son olarak müze olarak da kullanılmıştır.
19. Curia Julia
Curia Julia, antik Roma’daki üçüncü Senato Binası’dır. İnşaatı, MÖ 44 yılında, Julius Sezar’ın, Faustus Cornelius Sulla’nın yeniden inşa ettiği ve Curia Hostilia’nın yerini alan Curia Cornelia’nın yerine geçmesiyle başlamıştır. Ancak çalışmalar, Sezar’ın suikastı nedeniyle kesintiye uğramış ve sonunda MÖ 29’da Sezar’ın halefi Augustus tarafından tamamlanmıştır. Roma binası o zamandan beri birkaç kez restore edilmiştir. 284-305 yılları arasında Curia, İmparator Diocletianus tarafından yeniden inşa edilmiştir. Bugün ayakta kalan, Diocletianus’un binasının kalıntılarıdır.
20. Aspendos Tiyatrosu
Aspendos Tiyatrosu, MS 155 yılında Roma İmparatoru Marcus Aurelius döneminde inşa edilmiş ve 15.000 ila 20.000 seyirci kapasitesine sahipti. Sahne alanı daha sonra Selçuklu döneminde kervansaray olarak kullanıldığından, sürekli onarım ve bakım görmüştür. Böylece Aspendos Tiyatrosu, orijinal özelliklerinden neredeyse hiçbir şey kaybetmeden günümüze kadar ulaşabilmiştir.
21. Hadrian Duvarı
Hadrian Duvarı, Romalılar tarafından Britanya kolonilerini İskoçya’daki kabilelerden korumak için inşa edilmiştir. İrlanda Denizi’nden Kuzey Denizi’ne kadar İngiltere’nin kuzeyinde 117 kilometre boyunca uzanır. İnşaat, Roma İmparatoru Hadrian’ın ziyaretinin ardından MS 122 yılında başlamış ve altı yıl içinde büyük ölçüde tamamlanmıştır. Duvar, piyade ve süvariler de dahil olmak üzere yaklaşık 9.000 askerden oluşuyordu. Bugün bu ünlü duvarın sadece bazı kısımları görülebilmektedir.
22. Jerash Forumu
Jerash’taki neredeyse benzersiz oval Forum, zarif bir sütunlu geçit, uzun bir sütunlu cadde, iki tiyatro (Büyük Güney Tiyatrosu ve daha küçük Kuzey Tiyatrosu), iki hamam, dağınık küçük tapınaklar ve neredeyse tamamı şehir surlarıyla çevrilidir. Bu anıtların çoğu, şehrin zengin vatandaşlarının bağışlarıyla inşa edilmiştir.
23. Herkül Kulesi
İspanya’nın kuzeybatısında bulunan Herkül Kulesi, İskenderiye’deki Faros Deniz Feneri’nden esinlenerek yapıldığı düşünülen antik bir Roma deniz feneridir. 2. yüzyıldan beri sürekli kullanımda olan kule, dünyanın en eski deniz feneri olarak kabul edilir. Başlangıçta, öküzlerin geceleri ışık sağlamak için araba dolusu odun getirmesi amacıyla yanlarında yükselen bir rampa ile inşa edilmişti. 1788’de, 34 metre yüksekliğindeki 3 katlı kuleye neoklasik bir restorasyon yapılmış ve 21 metre yüksekliğinde yeni bir dördüncü kat eklenmiştir.
ÖN BİLGİ TALEP FORMU
24. Efes Büyük Tiyatrosu
Efes, antik dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı ile ünlüydü. Tapınak, MS 401 yılında Konstantinopolis Başpiskoposu önderliğindeki bir kalabalık tarafından yıkılmıştı. Ancak etkileyici Büyük Tiyatro da dahil olmak üzere bazı yapılar hala görülebilmektedir. 25.000 seyirci kapasiteli bu büyük tiyatro, başlangıçta tiyatro gösterileri için kullanılmış, ancak daha sonraki Roma dönemlerinde gladyatör dövüşleri için de kullanılmıştır.
25. Antik Ostia
Tiber Nehri’nin ağzında yer alan Ostia, Roma’nın liman kentiydi; ancak alüvyon birikmesi ve deniz seviyesindeki düşüş nedeniyle, bölge artık denizden 3 kilometre uzaktadır. Ostia, çok iyi korunmuş antik apartman binalarıyla (insula) ünlüdür. Bu binalar, dar merdivenler ve küçük odalara açılan koridorlarla tek kata kadar gezilebilir. Ayrıca, Aşk Tanrısı Evi ve Pysche gibi oldukça zengin mermer süslemelere sahip daha zengin evlerin kalıntıları da bulunmaktadır.
26. Roma’daki Septimius Severus Kemeri
Roma Forumu’nun kuzeydoğu ucundaki beyaz mermer Septimius Severus Kemeri, İmparator Severus ve iki oğlunun Partlara karşı kazandığı zaferleri anmak için MS 203 yılında inşa edilmiştir. Severus’un ölümünden sonra, oğulları Caracalla ve Geta, Caracalla’nın MS 212’de Geta’yı öldürmesine kadar ortak imparator olarak görev yapmışlardır. Geta’nın anıtları yıkılmış ve zafer takı üzerindeki Geta’ya atıfta bulunan yazıtlar kaldırılmıştır.
27. Orange Roma Tiyatrosu
Orange Roma Tiyatrosu, MS 1. yüzyılda tiyatro gösterilerini izlemek için inşa edilmiş, iyi korunmuş bir tiyatrodur. Roma İmparatorluğu’nun çöküşünün ardından, Kilise’nin medeniyetsiz olarak gördüğü gösterilere karşı çıkması üzerine, tiyatro MS 391’de resmi bir fermanla kapatılmıştır. Antik tiyatro 19. yüzyılda restore edilmiş ve bugün Chorégies d’Orange yaz opera festivaline ev sahipliği yapmaktadır.
28. Alcantara Köprüsü
İspanya’nın Alcántara kentindeki Tejo Nehri’nin üzerinden geçen Alcántara Köprüsü, antik Roma köprü yapımının bir şaheseridir. Köprü, MS 98 yılında Roma İmparatoru Trajan’ın emriyle 104-106 yılları arasında inşa edilmiştir. Trajan, köprünün ortasında bir zafer takı ve bir ucunda küçük bir tapınakla onurlandırılmıştır. Alcántara Köprüsü, doğal koşullardan çok savaştan zarar görmüştür. Mağribiler bir taraftaki en küçük kemeri yıkmış, diğer taraftaki ikinci kemeri ise Portekizlileri durdurmak için İspanyollar yıkmıştır.
29. Galerius Rotundası
Galerius Rotundası, günümüzde Agios Georgios Rum Ortodoks Kilisesi’dir ve daha çok Rotunda Kilisesi (veya kısaca Rotunda) olarak bilinir. Silindirik yapı, 306 yılında tetrark Galerius’un emriyle inşa edilmiştir. Ya onun mozolesi ya da daha muhtemel olarak bir tapınak olarak tasarlanmıştı. Rotunda’nın çapı 24,5 metredir. Duvarları 6 metreden daha kalındır ve bu da Selanik depremlerine dayanmasının nedenlerinden biridir. Tepesi 30 metre yüksekliğindeki düz bir tuğla kubbe, silindirik yapıyı taçlandırır.
30. Sbeitla Forum Tapınakları
Sbeitla (veya Sufetula), Tunus’un orta batısında oldukça iyi korunmuş bir Roma şehridir. Şehir, taş levhalarla döşenmiş ve etrafı duvarla çevrili geniş, neredeyse kare bir forumdan oluşur. Forumun bir tarafında bir giriş kapısı, diğer tarafında ise üç Roma tapınağı bulunur. Sbeitla sakinleri, en önemli üç Roma tanrısı Jüpiter, Juno ve Minerva’ya adanmış tek bir tapınak inşa etmek yerine, her biri için ayrı tapınaklar inşa etmişlerdir.
31. Porta Nigra
Porta Nigra, Trier’de MS 186-200 yılları arasında gri kumtaşından inşa edilmiş büyük bir Roma şehir kapısıdır. Yaklaşık dikdörtgen şeklindeki Roma şehrinin her iki yanında birer tane olmak üzere dört şehir kapısından oluşan bir sistemin parçasıydı. Porta Nigra adı, taşının koyu renginden dolayı Orta Çağ’da ortaya çıkmıştır. Orijinal Roma adı ise günümüze ulaşamamıştır.
32. Konstantin Kemeri
Kolezyum’un yanında bulunan Konstantin Kemeri, İmparator I. Konstantin’in İmparator Maxentius’a karşı kazandığı zaferin anısına MS 315 yılında dikilmiştir. Bu savaş, Konstantin’in Hristiyanlığa geçişinin başlangıcı olmuştur. Tarihçilere göre, Konstantin, ordusunun kalkanlarına haç işaretini sürmesi halinde Tanrı’nın zafer vaat ettiği bir vizyon görmüştür.
33. Roma Hamamları
Roma Hamamları, İngiltere’nin Bath şehrinde mutlaka görülmesi gereken bir turistik cazibe merkezidir. MS 60-70 yıllarında bir tapınak inşa edilmiş ve İngiltere’nin tek mineralli kaplıcalarıyla beslenen hamam kompleksi, sonraki 300 yıl boyunca kademeli olarak inşa edilmiştir. Roma Hamamları’ndan akan su, kısmen hala çalışan orijinal kurşun borulardan geçmesi ve önemli bulaşıcı hastalık tehlikesi nedeniyle yıkanmak için güvenli kabul edilmemektedir. 1979’da restore edilen hamamda yüzen bir kız, kaynak suyunun bir kısmını yutmuş ve beş gün sonra amipli menenjitten ölmüştür.
34. Jerash’taki Hadrian Kemeri
Ceraş, Arabistan’ın Roma eyaleti olan antik bir şehirdir. Romalılar, bu bölgede güvenlik ve barışı sağlayarak halkın büyük bir refaha kavuşmasını sağlamıştır. İmparator Hadrian, MS 129-130 yıllarında Ceraş’ı ziyaret etmiştir. Hadrianus Kemeri, ziyaretini kutlamak için inşa edilmiştir. Bu zafer takı, şehrin ana güney kapısı olmayı amaçlamış, ancak genişleme planları hiçbir zaman tamamlanmamıştır.
35. Leptis Magna Arena
Leptis Magna Roma amfitiyatrosu, MS 56 yılından kalmadır ve şehir merkezinin yaklaşık bir kilometre doğusunda yer almaktadır. 16.000 kişilik kapasiteye sahiptir. Çoğu Roma amfitiyatrosunun aksine, yerin altına inşa edilmiştir.
36. Pula’daki Augustus Tapınağı
Augustus Tapınağı, Pula’daki orijinal Roma forumundan günümüze kalan tek yapıdır. İlk Roma imparatoru Augustus’a adanmış olan tapınak, muhtemelen imparatorun hayatta olduğu dönemde, MÖ 2 ile MS 14’teki ölümü arasında bir dönemde inşa edilmiştir. Bizans egemenliği altında tapınak kiliseye çevrilmiş ve daha sonra tahıl ambarı olarak kullanılmıştır. II. Dünya Savaşı sırasında bir bombanın isabet etmesiyle önemli hasar görmüştür. Sonuç olarak, anıtın büyük bir kısmı o tarihten sonra yeniden inşa edilmiştir.
37. Garni Tapınağı
Roma güneş tanrısı Helios’a adanan Garni tapınağı, MS 1. yüzyılda Ermeni Kralı I. Trdates tarafından inşa ettirilmiştir. İnşaat muhtemelen kralın Part İmparatorluğu’na karşı askeri destek karşılığında Roma İmparatoru Nero’dan aldığı parayla finanse edilmiştir. Diğer Greko-Romen tapınaklarının aksine, bazalttan yapılmıştır. 1679’da bir deprem antik Roma tapınağını tamamen yıkmış ve 1970’lerde yeniden inşa edilene kadar harabe halinde kalmıştır.
38. Cestius Piramidi
Roma’daki Cestius Piramidi, MÖ 18-12 yılları arasında Gaius Cestius Epulo’nun mezarı olarak inşa edilmiştir. Beyaz carrara mermeriyle kaplı tuğla kaplı betondan yapılmıştır. Anıtın, Roma’nın MÖ 23’te saldırdığı Nubia’daki gerçek piramitlerden esinlenerek yapıldığı, çok daha az eğimli Mısır piramitlerinden ise esinlenerek yapıldığı düşünülmektedir.
39. Sabratha Tiyatrosu
Sabratha, MÖ 500 civarında bir Fenike ticaret merkezi olarak kurulmuş ve Afrika iç bölgelerinden gelen ürünlerin kıyı şeridine çıkışıyla Roma egemenliği altında zirveye ulaşmıştır. Sabratha Tiyatrosu, MS 2. yüzyılda inşa edilmiştir. 1930’larda İtalyan arkeologlar tarafından yeniden inşa edilen Roma yapısı, büyük ölçüde sağlam görünmektedir. Tiyatronun 25 girişi ve yaklaşık 5.000 seyirci kapasitesi vardı.
40. Dougga Başkenti
Dougga bazen “Kuzey Afrika’nın en iyi korunmuş Roma küçük kasabası” olarak anılır. Bölgedeki en ünlü Roma anıtları arasında bir Pön-Libya mozolesi, tiyatro ve başkent bulunmaktadır. Başkent, MS 2. yüzyıldan kalma bir Roma tapınağıdır ve esas olarak en önemli üç Roma tanrısı olan Jüpiter, Juno ve Minerva’ya adanmıştır.
41. Timgad Kemeri
Timgad, MS 100 civarında İmparator Trajan tarafından Kuzey Afrika’da kurulan bir Roma sömürge kentiydi. Kentin batı ucunda, 1900 yılında kısmen restore edilen Trajan Kemeri adı verilen 12 metre yüksekliğinde bir kemer yükselir. Kemerin yapımında kullanılan başlıca malzeme kumtaşıydı.
42. Side Tiyatrosu
MÖ 25 yılında Side, Roma eyaleti Galatya’nın bir parçası oldu ve zeytinyağı ve köle ticaretiyle zenginleşti. Günümüzde oldukça iyi durumda olan Side’deki Roma kalıntıları arasında bir tapınak, şehir kapısı ve yaklaşık 15.000 ila 20.000 kişilik bir antik tiyatro bulunmaktadır.
43. Titus Kemeri
Roma’daki Titus Kemeri, ağabeyi Titus’un ölümünden kısa bir süre sonra, MS 82 yılında Roma İmparatoru Domitian tarafından, MS 70 yılında Kudüs’ün Yağmalanması’ndaki zaferini anmak için inşa edilmiştir. Titus Kemeri, Zafer Takı da dahil olmak üzere 16. yüzyıldan beri inşa edilen birçok zafer takları için genel bir model oluşturmuştur.
44. Septimius Severus Kemeri
Lucius Septimius Severus, Leptis Magna’da doğmuş ve 211’deki ölümüne kadar 193 yıl hüküm sürmüş bir Roma İmparatoruydu. Leptis halkı, muhtemelen hemşehrileri imparator olduktan hemen sonra inşaata başlamıştı. Kemerin ortasındaki sahnede imparator, oğulları Caracalla ve Geta ile el sıkışırken görülüyor. Caracalla uzun boylu genç bir adam olarak resmedilmiş ve bu, kemerin muhtemelen 200’lerin başında tamamlandığı zamana dair bir ipucu veriyor.
45. Amman Roma Tiyatrosu
Amman Roma Tiyatrosu, MS 2. yüzyılda Marcus Aurelius döneminde inşa edilmiştir. Yamaca oyulmuş ve seyircilerin güneşten etkilenmemesi için kuzeye doğru yönlendirilmiştir. Tiyatro üç katlıdır: Yöneticiler sahneye en yakın, askerler orta bölümde ve halk en yüksek bölümde oturur. Sahneden uzak olmasına rağmen, tiyatronun dikliği sayesinde oyuncuların sesleri orada bile net bir şekilde duyulabiliyordu.
46. Valens Su Kemeri
Valens Su Kemeri, adını taşıyan Roma İmparatoru Valens döneminde MS 368 yılında tamamlanmıştır. Antik çağın en uzun su kemerleri ve kanalları sistemi olan Valens, toplam uzunluğu 250 kilometreyi aşan bir sistemin son noktalarından biriydi. Birkaç Osmanlı Sultanı tarafından restore edilen Valens Su Kemeri, Orta Çağ Konstantinopolis’inin en önemli su temin sistemi olmaya devam etti.
47. Caracalla Hamamları
Caracalla Hamamları, İmparator Caracalla döneminde, MS 212-216 yılları arasında Roma’da inşa edilmiş Roma hamamları veya termal yapılarıydı. Bina kompleksi, bir dizi hamamdan çok, bir eğlence merkeziydi. Tahmini 1.600 banyocu kapasitesinin yanı sıra, bir halk kütüphanesi ve bir güreş okulu da içeriyordu. Hamamlar, Gotlar Savaşı sırasında Ostrogotlar tarafından yağmalanıp hidrolik tesisleri tahrip edilene kadar 6. yüzyıla kadar kullanımda kaldı.
48. Les Ferreres Su Kemeri
Les Ferreres Su Kemeri (aynı zamanda Şeytan Köprüsü anlamına gelen Pont del Diable olarak da bilinir), Francoli sularından 15 kilometre güneydeki Tarragona şehrine su taşımak için inşa edilmiştir. Muhtemelen Roma İmparatorluğu’nun ilk hükümdarı Augustus döneminden kalmadır. Su kemerinin maksimum yüksekliği 27 metre, uzunluğu ise 249 metredir. 25 üst kemer ve 11 alt kemerden oluşmaktadır.
49. Lugo Şehir Surları
İspanya’nın kuzeybatısında yer alan Lugo, Avrupa’da tamamen sağlam Roma surlarıyla çevrili tek şehirdir. Surlar, 71 kuleyle çevrili bir çember boyunca 10 ila 15 metre yüksekliğe ulaşır. Tepe boyunca uzanan yürüyüş yolu, çemberin etrafında kesintisizdir ve on kapıya sahiptir.
50. Djemila’daki Caracalla Kemeri
Caracalla Kemeri, MS 216 yılında İmparator Caracalla ve ailesi Julia Domna ile Severe Septime onuruna inşa edilmiştir. Kemer, 1839’da Orleans Dükü tarafından sökülerek Paris’e gönderilmeye hazır hale getirilmiş, ancak Dük 3 yıl sonra ölünce proje iptal edilmiştir. Kemer, 1922’de yeniden inşa edilmiştir.
