Gezegenin en güzel ve romantik şehirlerinden biri olan Paris, birçok kişi için mutlaka görülmesi gereken bir yer. Peki Paris’e ne zaman gidilir?
Her yıl milyonlarca kişi Eyfel Kulesi ve Zafer Takı’nı görmeye veya dünyaca ünlü müzelerini ve sanat galerilerini gezmeye Fransa’nın başkentine gidiyor.
Moda ve gastronominin başkenti olarak da kabul edilen şehirdeki mağazalar, restoranlar ve turistik yerler yıl boyunca ziyaret edilebilir. Yaz ve sonbahar, daha sıcak hava ve güneş nedeniyle en popüler mevsimler olsa da, ilkbahar ve kış aylarının da kendine has cazibesi vardır. Her halükarda, Fransa’nın bu gösterişli başkentinde her zaman yeni, heyecan verici ve eğlenceli bir şeyler olur.
Işık Şehri’ne yapacağınız seyahati planlamanıza yardımcı olmak için, hava durumunu ve hangi önemli etkinliklerin gerçekleştiğini ay ay inceleyelim. Ayrıca, fiyatların ne zaman daha düşük olduğunu ve şehrin tüm önemli turistik yerlerinin ne zaman daha az kalabalık olduğunu da ele alacağız.
ÖN BİLGİ TALEP FORMU
Paris Seyahat Bilgileri
Paris’te bir şehir tatili, Fransız başkentinin tarihi atmosferine kapılmak ve sanat ve kültüre tutkuyla bağlı olmak isteyen herkes için değerlidir. Paris’e ulaşmanın en hızlı yolu uçaktır.
Paris’e seyahat etmek için en iyi zamanlar ilkbahar ve sonbahardır. Birçok ziyaretçi Sevgililer Günü’nü Aşk Şehri’ni tanımak için bir fırsat olarak kullanır. Ancak yılın ilerleyen dönemlerinde uzun bir hafta sonu da, uzun hafta sonları sayesinde değerlidir. Sıcaktan hoşlanmayanlar Temmuz ve Ağustos aylarından kaçınmalıdır. Kasım-Ocak ayları da oldukça rahatsız edici olsa da daha sakindir.
Yürüyüşlerinizi metroyla birleştirirseniz Paris’i yürüyerek keşfetmek kolaydır. Bu şekilde A noktasından B noktasına hızlıca ulaşabilir ve en önemli turistik yerleri keşfedebilirsiniz.
Fransa’da seyahat ediyorsanız, en azından Fransızca’daki yaygın ifadeleri bilmenizde fayda var. Birçok Parisli İngilizce konuşmayı sevmediği için, yerel dilde selamlaşma ve vedalaşma her zaman memnuniyetle karşılanır.
Fransa’da yiyecek ve içeceklere büyük önem verilir. Paris’in yüksek mutfağın evi olarak kabul edilmesi boşuna değil. Paris’in hemen hemen her yerinde yemeğe olan tutkuyu bulacaksınız. Dana bourguignon, coq au vin veya bouillabaisse gibi klasik Fransız yemekleri sayısız bistro ve brasserie’de bulunabilir. Paris’te farklı peynir çeşitlerini de deneyebilirsiniz. Lezzetli bir kırmızı şarap ve bir dilim baget ekmek ekleyin; bir Paris akşamı için ihtiyacınız olan tek şey bu.
Paris’te sizi uluslararası standartlarda geniş bir otel yelpazesi bekliyor. Şehir merkezine ne kadar yakın olursanız, konaklama fiyatları da o kadar yüksek olur. Size uygun oteli bulmak için diğer konukların yorumlarını inceleyin. Geniş metro ağı sayesinde, konaklamanız merkezi bir konumda olmasa bile en önemli turistik yerlere hızlıca ulaşabilirsiniz.
Strasbourg Christmas Turu
299 € 'dan itibarenSt. Tropez Turu
399 € 'dan itibarenReunion Turu
1.599 € 'dan itibarenParis Yılbaşı Turu
99 € 'dan itibarenParis Balayı Turu
399 € 'dan itibarenMorzine Kayak Turu
499 € 'dan itibarenBordeaux Gurme Turu
599 € 'dan itibarenParis Tatili İpuçları
Paris’i gezmek heyecan verici bir kasırga olabilir. Fransız romancı Honoré de Balzac, “Paris bir okyanustur. Onu keşfedebilirsiniz, ama derinliklerini asla bilemezsiniz.” demişti. 200 sayfalık detaylı bir Paris Planı’na göz attığınızda bu ifade daha da anlamlı hale geliyor.
Işık Şehri, şaşırtıcı sayıda kültürel cazibe merkezine ev sahipliği yapıyor: 150’den fazla müze, düzinelerce tarihi kilise ve “arrondissements” adı verilen 20 ayrı mahalle. Ünlü simge yapılarının yanı sıra, Paris gizli hazinelerle dolu: atmosferik Arnavut kaldırımlı sokaklar, zarif ağaçlarla çevrili bulvarlar, güzel çeşmelerle süslenmiş meydanlar ve ziyaretçileri amaçsızca dolaşmaya veya park banklarında oyalanmaya davet eden zarif resmi bahçeler.
İster Boulevard Saint-Germain’in kafe teraslarında parıldayan güneş, ister Seine Nehri’nin hüzünlü sisleri Notre-Dame Katedrali’ni sarsın, Paris ziyaretçileri kendine aşık etmenin bir yolunu bulur. Bu aşk, Eyfel Kulesi’ne ilk bakışla başlayabilir, ardından geniş ağaçlıklı caddelerde ve görkemli resmi bahçelerde yürüyüşlerle devam edebilir.
Şehir baştan çıkarıcı bir güzelliğe sahip. Her mahalle kendine özgü kişiliğini ortaya koyuyor. Latin Mahallesi, kitapçıların üniversite öğrencilerinin kafeleri ve lokantalarıyla rekabet ettiği, yaya caddeleri ve dar Orta Çağ sokaklarından oluşan küçük bir küme. Şık Champs-Élysées ise enerjiyle dolu. Şehir merkezinin dışında, Montmartre hâlâ bir köy gibi hissettiriyor ve bohem geçmişini sergiliyor.
Müzeleri ve anıtları gezdikten sonra, el yazısı menüleri olan aile işletmesi bistrolar, şirin dükkanlarla dolu Arnavut kaldırımlı sokaklar, akan çeşmelerle bezeli tenha meydanlar ve cam kaplı pastanelerden zarif, mücevher gibi tatlıların servis edildiği şık çay salonları gibi küçük sürprizleri de keşfetmek isteyeceksiniz.
Paris, her gizli köşesinde ve tüm ünlü mekanlarında büyülü bir atmosfer yaratır. Tek bir ziyaret, ömür boyu sürecek bir tutkuyu tetikleyebilir.