Saraybosna Gezi Rehberi

800 yıllık tarihiyle Saraybosna, tarihe ilgi duyan herkes için gerçek bir kültürel ve mimari hazinedir. Katolik, Ortodoks ve Müslüman etkileriyle etkileyici eski şehir bile (ne yazık ki) az bilinen bir cevherdir. Ancak şehrin sokaklarında daha yakın tarihin izlerine de rastlayacaksınız.

Eski Şehir

Avrupa’nın başka hiçbir şehir merkezinde gelenek ve modernlik, Doğu ve Batı, Saraybosna’nın eski kentindeki kadar iç içe geçmez. Hareketli merkezde kahvehaneleri ziyaret edebilir ve hemen yanı başındaki bir pub’a gidebilirsiniz. Önce bir Katolik kilisesi, ardından bir Ortodoks katedrali ve hemen ardından bir cami, hatta bir sinagog göreceksiniz. Saraybosna’da herkes barış içinde yan yana yaşıyor gibi görünüyor.

Saraybosna’nın tek bir ikonik simgesi varsa, o da şüphesiz Sebil Çeşmesi’dir. Oraya gitmişken, birçok yöresel lezzeti satın alabileceğiniz Başçarşı Pazar Meydanı’na da uğramaya ne dersiniz?

1530 yılında inşa edilen Gazi Hüsrev Bey Camii de görülmeye değer.

Saraybosna Tüneli

1990’larda Yugoslavya Savaşları sırasında Sırpların Saraybosna kuşatması döneminden kalma, iç karartıcı ama büyüleyici bir kalıntı Butmir semtinde bulunabilir. Burada, Kolar ailesinin evi, Saraybosna Tüneli olarak bilinen tünele adanmış bir müze olarak hizmet vermektedir. 800 metre uzunluğundaki, yalnızca bir metre genişliğinde ve bir buçuk metre yüksekliğindeki bu tünel, kuşatma altındaki şehre yiyecek ve diğer ihtiyaç malzemeleri sağlıyordu. Müze, diğer şeylerin yanı sıra tünelin bir kalıntısını da sergiliyor ve o dönemin zorluklarına ışık tutuyor.

Latin Köprüsü

Şehir merkezindeki bir diğer tarihi öneme sahip yapı ise Latin Köprüsü’dür. Aslında bu köprü, yaklaşık 500 yıl önce Osmanlılar tarafından Miljacka Nehri üzerinde inşa edilmiş küçük bir taş köprüdür. Ancak, 1914’te Avusturya Arşidükü’nün suikastı burada gerçekleşmiş ve Birinci Dünya Savaşı’nın tetikleyicilerinden biri olarak kabul edilmiştir. Günümüzde araç trafiğine kapalı olan köprü, tarih meraklıları için popüler bir uğrak noktasıdır.

Köprü, şehir merkezindeki Katolik katedrali ile nehrin diğer yakasındaki ağırlıklı olarak Katoliklerin yaşadığı bölge arasında bağlantı görevi gördüğü için Latin Köprüsü adını almıştır. İkinci bölge Latinluk olarak da bilinirdi. Yugoslavya’da köprü, 1914 bombalama saldırısını gerçekleştiren suikastçının anısına Princep adını almıştır. Orijinal adını ancak 20. yüzyılın son on yılında geri alabilmiştir.

Etkinlikler

Kesin olan bir şey var: Saraybosna’da keşfedilecek ve deneyimlenecek çok şey var. Özellikle kültür ortamı, çok sayıda müzesi, sergisi ve tarihi mekanı sayesinde sayısız fırsat sunuyor. Ancak tatiliniz sırasında şehir sınırları dışında da kaçırmamanız gereken aktiviteler var. Aşağıda sizin için bir liste hazırladık.

Doğanın tadını çıkarın

Saraybosna’da tatil yapıyorsanız, bu şehrin içinde kalmanız gerektiği anlamına gelmez. Saraybosna’yı çevreleyen büyüleyici kırsal alanın bir kısmını mutlaka deneyimlemelisiniz. Engebeli arazi, yürüyüşçüler için bir cennettir ve teleferikle kolayca ulaşılabilen görkemli Trebević Dağı’na ev sahipliği yapar. Buradan, tepelik arazide kırmızımsı bir film gibi uzanan şehrin muhteşem manzarasını göreceksiniz – harika bir fotoğraf fırsatı!

Terk edilmiş yerlerin hayranı mısınız? Öyleyse Saraybosna’nın gerçekten özel bir yeri var. 1984 Kış Olimpiyatları burada düzenlendi ve Olimpik kızak pisti de dahil olmak üzere, etkinliğin birçok kalıntısı artık terk edilmiş ve bitki örtüsüyle kaplı. Dağdan bir yürüyüş parkuruyla ulaşabilirsiniz. Grafitilerle süslenmiş ve doğayla iç içe geçmiş Saraybosna kızak pisti, muhtemelen daha önce gördüğünüz hiçbir yere benzemeyen terk edilmiş bir yer.

Çay, kahve ve bira içmek

İster kahve ister çay içmeyi tercih edin, Saraybosna’da herkese göre bir şeyler var! Şehrin dört bir yanındaki kahvehane ve çay salonlarının kültüründe Osmanlı etkisi açıkça görülüyor.

Canınız bira içmek isterse, şehrin kendi bira fabrikasının markası olan Sarajevsko Pivo tek seçenek. Şehrin sakinleri, kendi su kaynağına sahip olması nedeniyle bu bira fabrikasına özel bir bağ duyuyor. Bosna Savaşı sırasında Saraybosna kuşatması sırasında bu kaynak, halka hayati önem taşıyan içme suyu sağlıyordu. Pivo’nun demlediği su, kelimenin tam anlamıyla hayat kurtardı.

Müzelere Gidin

Saraybosna, ziyaret etmeye değer çok sayıda müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Bunlardan en önemlisi, mali ve siyasi nedenlerle yıllarca kapalı kaldıktan sonra 2015 yılında yeniden halka açılan Bosna-Hersek Ulusal Müzesi’dir. Diğer müzeler arasında Saraybosna Müzesi, Bosna-Hersek Tarih Müzesi, Savaş Çocukluğu Müzesi ve son olarak İnsanlığa Karşı Suçlar ve Soykırım Müzesi bulunmaktadır.

Saraybosna’nın güllerini bulun

1992-1995 savaşı Saraybosna’da hâlâ varlığını sürdürüyor ve barış ve hoşgörü ihtiyacını sürekli hatırlatıyor. Orada birini kaybetmemiş neredeyse hiç aile yok. Dikkatlice bakarsanız, bazı bina cephelerinde hâlâ kurşun delikleri görebilirsiniz. Ancak şehirde yürürken zemine de dikkat edin. Bazen “Saraybosna Gülleri” olarak bilinen kırmızı lekelere rastlarsınız. Bunlar, mermilerin düştüğü yerlerdir. Ölenlerin anısına, çarpma izleri onarılmamış, kırmızı reçine ile doldurulmuştur.

Kayak yapmak

Saraybosna, 1984 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapmasının haklı bir sebebi vardı. Şehri çevreleyen dağlar, tanınmış ve popüler bir kış sporları alanıdır. Toplamda üç kayak merkezi bulunmaktadır. Jahorina, orta zorlukta pistlere sahip en büyük ve en gelişmiş olanıdır. Bjelašnica daha küçük olmasına rağmen, gerçek maceraperestler için oldukça dik pistler sunar. Üçüncü ve yine küçük bir tesis olan Igman ise kayak merkezidir.